Sensiz dünya anlamsız benim için
Sevdim seni yanarım için için
Feda olsun bu canım senin için
Beni benden kapıp giden DELİ KIZ

Saçlarını rüzgâra salıverir
Bir gülüşü bin gönül alıverir
Arada bir gözleri doluverir
Mahzun mahzun bakıp giden DELİ KIZ

Acılara kederlere alışık
Kendisiyle bi küs bide barışık
Umutları hayalleri karışık
Sel misali akıp giden DELİ KIZ

Saçlarını kısa keser örülmez
Ağlasa da gözyaşları görülmez
O güzel gözleri nasıl sevilmez
Baktığını yakıp giden DELİ KIZ

Sumu desem toprakmı ateş misin
Ay mı desem yıldız mı güneş misin
Yağmur yüklü bulutlara eş misin
Şimşek gibi çakıp giden DELİ KIZ

Sonbahar mı kış mı yaz mı bahar mı
Lale misin sümbül mü papatya mı
Sen hiç solma bırak kederi gamı
Gül misali kokup giden DELİ KIZ

Leyla da sen Şirin de sen Aslı sen
Ben Mecnunum ben Ferhatım ben Kerem
Ya sen gitme ya da vur beni ölem
Aşk sarayım yıkıp giden DELİ KIZ
Mustafa Uzun

Aklımla barışık değilim ama,
Olmaya da niyetim yok aslında,
Aklıma gelme diye kaçırdım ben onu, malum
Hani kor halindeki o mangal yürek ver ya,
O mangalda közlenen kalbimden sonra,
Aklı da verdim firara,
Ondandır belki;
O günden beri deli kız diye anılır adım..
Severim atalarımı,
Her sözleri kulağımda küpe
''Akıllı olup dünyanın kahrını çekeceğine,
Deli ol, onlar senin kahrını çeksin'' demişler
Büyük sözü dinlerim;
Varsın biraz da eller benim kahrımı çeksin..
Acil vaka sayılmam ama,
Şizofrenik hallerdeyim..
Olsun, takar hunimi, keyfe-keder der geçerim...
Canan Özanaç

Bulutlar birbirine yaklaşıyor yine yağmur yağacak.
Güller yaprak döküyor yine umutsuzluk başlayacak.
Küçüçük kalbin var içine dünyalar sığacak.
Kalpin dünyalara bedel deli kız.

Bir çift göz var sende her boşlukta ayrı bir mana.
O candan bakışın hayat verir yıkılah insana.
Gözlerin anlatır seni en güzel bana.
Gözlerin hep öyle kalsın öyle deli kız.

O güzel sözlerin yok mu o tatlı dilin.
Sanki insanlara yardım için yaratılmış bedenin.
Bulunmaz eşin çok iyisin deli sevgilim.
Hep öyle deli kal hep öyle şirin deli kız.

Bir gülüşün dünyaya değer.
Dünyadaki kötü şeylere insan seninle sever.
Parlayan bir yüreğin var aya benzer.
Yüreğin hep öyle parlasın sönmesin deli kız
Ünal Kesmen

Dağ ceylanı gibisin, peşin sıra koşarken,
Sevdanın yamacında çok yoruldum deli kız.
Hasretin zindanında mutluluğu boşarken,
Gönlümün sarayında seni buldum deli kız.

Bazen uysal bir melek, bazen deli dolusun,
El âlemin sultanı, yüreğimin kulusun.
Hasretimin adresi, mektubumun pulusun,
Kaderimin gölüne seni çaldım deli kız.

Gözlerinin içinden yaktığın sevda mumu,
Türbemde yana yana getirecek sonumu.
Tükenmeyen sitemin kuruturken kanımı,
Feleğin pazarından seni aldım deli kız.
Ucu yanık mektubu getirmiyor ulağım,
Hasretinin ipinde sallanmaktır dileğim.
Sevgilerin özünü eleyerek eleğim,
Yüreğime doldurup sana saldım deli kız.

Duygu gülü taşıdık muhabbet dünyasına,
Gözlerin mühür vurdu gönlümün libasına,
Uzaklardan dalarken sevdanın hülyasına,
Ayrı kalmak imkânsız, sana geldim deli kız.
Mehmet NACAR

"Sana büyük caddelerin birinde rastlasam
Elimi uzatsam tutsam götürsem
Gözlerine baksam gözlerine konuşmasak
Anlasan
Elimi uzatsam tutamasam
Olanca sevgimi yalnızlığımı
Düşünsem hayır düşünmesem
Senin hiç haberin olmasa
Senin hiç haberin olmaz ki
Başlar biter kendi kendine o türkü
Yağmur yağar akasyalar ıslanır
Bulutlar uçuşur geceleyin
Ben yağmura deli buluta deli
Bir büyük oyun yaşamak dediğin
Beni ya sevmeli ya öldürmeli
Yitirmeli büyük yolların birinde ne varsa
Böcekler gibi başlamalı yeniden
Bu Allahsız bu yağmur işlemez karanlıkta
Yan garipliğine yürek yan
Gitti giden."
Gülten Akın!

Sevda erim erim eritir ama
Ayrılık çok dertten beter deli kız
Hasret diyarında gündüz arama
Güneşi doğmadan batar deli kız

Gözde bulgur bulgur biriken yaşlar
Acı bir feryatla akmaya başlar
Aşkın gafletinde gördüğün düşler
Hayali gerçeğe katar deli kız

Kötü günler umutsuzluk estirir
Kara sevda seni sana küstürür
Çaresizlik her sevgiyi bastırır
Bu da ayrılmaya yeter deli kız

Gülemezsin katlanmayı bilsen de
Bilemezsin mutluluğu bulsan da
Ferhat gibi dağı taşı delsen de
Hayat bir çıkmaza atar deli kız

Yar dedikçe can evine kor gelir
Düşen bilir düşmeyene kar gelir
El yanında feryat etmek ar gelir
Gönül her deneni yutar deli kız

Gün gelir ki; mazi yalan bellenir
Gün gelir ki; hatıralar dillenir
Bazen bu kor sönmüş gibi küllenir
Bazen de yeniden artar deli kız

Değişir sevginin baharı, yazı
Zamanla yürekten geçer bu sızı
Göze bir hoş gelir cananın yüzü
Ömür bu gerçeği örter deli kız

Hayat bu, bu yurda her konan göçer
Gönül bu çeşmeden bir zaman içer
Unutulmaz sanma bu günde geçer
Eskiler yeniyle biter deli kız
Hidayet Şakalar

Bak kalbime yangın yeri
Gözlerimde yağmur seli
Tutmasan da ellerimi
Seni sevdim seni deli

Bak halime per perişan
Benim felekle yarışan
Gülmesen de yüzlerime
Seni sevdim seni deli

Yok olurum ağır ağır
Tüketiyor beni kahır
Bakmasan da gözlerime
Seni sevdim seni deli

Hisset bil yeter ki
Açmasan da yüreğini
Soldurma aşk güllerini
Seni sevdim seni deli
İsmail Civelek

Kanımsın damarımda domur domur,
Göz yaşımsın ruhumda yağmur yağmur;
Geliversen yanıma sarsan beni ne olur?
Aklımı başımdan alıyorsun deli kız !

Çok değil yaşın on beş olsa gerek;
Böyle derin acıya nasıl katlansın yürek?
Senin gibi güzele bir kıymet bilen gerek
Gönlümü enginlere salıyorsun deli kız !

Lavanta çiçeğimsin öyle hoş öyle şirin;
Sonsuz bir okyanusu andırıyor gözlerin
Kime nasip olacak beyaz narin ellerin?
Bu fakiri derdinle yakıyorsun deli kız !
Menşure Öktem